İstanbul gezilecek yerler listemizde de yer alan Beşiktaş İtfaiye Müzesi, bünyesinde barındırdığı teşkilat-ı malzemelerin 3 asırdan fazla bir geçmişi bulunuyor.
İletişimin kolay olmadığı, günümüz beton evler yerine ahşap evlerin sıklığı ve beraberinde getirdiği yangın riskine karşın mücadele eden Kahraman İtfaiyecilerin hayatlarına tanıklık edebileceğimiz bir müzedir.
Yıldız Parkı gezimiz sonrası uğrama şansı yakaladığımız İtfaiye Müzesi’nin mutlaka gezi listenizde yeri olmalı. Tarih boyunca ateşle mücadele eden itfaiye teşkilatının kullandığı alet edevatları özellikle genç kuşakların görmesini önemle tavsiye ediyorum.

İtfaiye Müzesi, teşkilatta kullanılan malzemelerin derlenip bir araya getirilmesi İtfaiye Müdürlüğü tarafından 1928 yılında dile getiriliyor ve çok geçmeden müzenin 1931 yılında temelleri atılıp 1932 yılında tamamlanıyor.
Tarihin bilinmeyen zaman dilimlerinde restore ve onarım çalışmaları sebebiyle uzun bir süre kapalı kalıyor ve tadilatın bitmesiyle 1992 yılında tekrar açılıyor.

Müzenin adı 1998 yılında Kont Odön Szechenyı İtfaiye Müzesi olarak değiştirilmiştir. Sebebi ise; 1871 yılında İstanbul’da bir yangın felaketi meydana geliyor. Dönemin Sultanı Abdülaziz Macaristan’dan yangın felaketlerine karşın güvenlik önlemlerini alması için Kont Szechenyı ülkeye davet ediyor.
İtfaiyeciler için askeri disiplini sağlamakla kalmamış; dört kara ve bir deniz taburu kurunca gösterdiği üstün başarılara istinaden kendisine Paşa unvanı bahşedilmiştir.
17. ve 18. yüzyıllarında İstanbul’da kullanılan yangın söndürme aletleri arasında; Mahalle ve askeri tulumbalar, hidroforlu tulumba, ilk motorlu pompa, bez sarnıç, atlı tulumba arabası, itfaiye fenerleri, ibrikler, cankurtaran ipleri, telefon santrali ve itfaiyeci kıyafetleri gibi malzemeler yer alıyor.