Muğla Beçin Kalesi, Muğla’nın Milas ilçesinin 5 km güneyinde, Milas Ovası’ndan 200 m yükseklikte düz bir platonun üzerinde yer almaktadır. Beçin Beldesi sınırları içeriisnde bulunan Beçin Kalesi Roma, Bizans, Menteşeoğulları ve Osmanlı zamanında yerleşim amaçlı olarak kullanılmıştır. Farklı birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Beçin Kalesi 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer almıştır.
Muğla Milas Beçin Kalesi ve güneyinde bulunan surun çevrelediği yer Beçin Şehri’ni oluşturmaktadır. Kale girişinde iki adet çeşme ve bir adet de türbe kalıntıları bulunmaktadır. Bunlardan sonra iki aslan kabartmasıyla süslenmiş çeşmenin önünden geçilerek Ahmet Gazi Medresesi’nin kuzeyinde bulunan düzlüğe ulaşılır.
Düzlüte; batıda kubbeli çeşme, güneyde Orhan Bey tarafından yaptırılmış olan cami kalıntıları, güneydoğu da Kızıl Han ve batıda iki türbe yer alır.
Tepe üzerinde yer alan Beçin Kalesi güneybatısın’da Kara Paşa Hanı ve biraz ilerisinde küçük bir hamam bulunur. Tepenin en üst noktasında ise Emir Evlusu ve Orman Tekkesi denilen yapılar bulunur. Aynı yerlerde 19. yy’da Rumlar tarafından inşaa edildiği düşünülen Yeni Kilise bulunur. Ayrıca surlar içerisinde ne zaman yapıldığı henüz tespit edilememiş olan birçok eski yapı kalıntısı da vardır.
Beçin Kalesi ve Kentinin Tarihi
Muğla Beçin Kalesi tarihi boyunca Romalılar, Menteşeoğulları ve Osmanlıların da bulunduğu farklı birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Evliya Çelebi tarafından ziyaret edilen Beçin, o tarihlerde 20 evden oluşan bir nahiye idi. Beçin Kalesi de o zamanlar hapishane amaçlı kullanılmaktaydı.
Evliya Çelebi tarafından burada şuan toprakla kaplı olduğu düşünülen 10 kulaç derinlikli bir hendek ve hendeğin üzerinde zemberekli bir köprü görülmüştür. Eski metinlerde Barçın, Berçin, Pezona, Peçin gibi farklı adlarla geçen Beçin, Menteşeoğulları Beyliği’nin başkentliğini yaptığı 13. yüzyılda daha fazla önem kazanmıştır.
Ahmet Gazi’nin hüküm sürdüğü süre boyunca en parlak devrini yaşayan beyliğin merkezi 1391 yılından sonra Beçin’den Balat’a taşınmıştır. Ankara Savaşı’ndan sora beyliği yeniden alan İlyas Bey Balat ve Beçin’de hüküm sürdükten sonra vefat etmiş, oğulları Leys ve Ahmed ise beyliği sürdürememiştir.
Son bulan Menteşeoğulları’ndan sonra 1424 yılında Beçin kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçmiştir. Osmanlı hakimiyetine girdikten sonra gerilemeye başlayan şehirdeki yaşayanlar, 17. yy’da çıkan Celali İsyanlar nedeniyle İç Kale’ye çekilmişlerdir. 1950’li yıllardan sonra da Beçin’de kalan son ailelerde Beçin’i terk etmişlerdir.
Beçin Kalesi Görüntüleri
Orta Çağdaki Beçin Kentinden Günümüze Kalanlar
Beçin ortaçağ kentinden günümüze geriye kalanlar Milas Ovası’na bakan Beçin Kalesi, surlarla çevrili dış kale ve surların dış kısmında bulunan Kepez ve Seğmen mevkilerinde yoğunlaşır. Beçin Kalesi ve çevresinde ortaçağdan günümüze kadar ulaşan başlıca kalıntılar şu şekildedir;
- Kızıl Han
- Ahmet Gazi Medresesi
- Yelli Külliyesi
- Seymenlik Hamamı
- Hanikah
- Yelli Hamamı
- 2 Numaralı Türbe
- Emir Avlusu
- Orman Tekkesi
- Kara Paşa Hanı
- Menteşe Mezarlığı
Muğla Beçin Kalesi Turizmi
Milas Beçin Kalesi turizm açısından her yıl binlerce kişi tarafından inanaç ve kültür turizmi amaçlı ziyaret edilmektedir. Romalılar, Menteşeoğulları, Osmanlılar ve başka birçok uygarlığa ev sahipliği yapması nedeniyle Beçin Kalesi ve çevresindeki Beçin şehrinde birçok tarihi kalıntı bulunmaktadır.