Topkapı Sarayı‘nın has bahçelerinden biri olan Gülhane Parkı, şüphesiz ki İstanbul’un en meşhur en çok ziyaret edilen İstanbul Parkları arasındadır. Uzun bir süre bakımsız kalması üzerine 2003 yılında bir dizi düzenlemelerle semt sakinlerinin dinlenmek istediği, bir ağaç gölgesine uzandığı ve temiz havasından yararlandığı bir mekan haline geldi. Nisan ayındaki gezimize geçmeden önce size biraz Gülhane Parkı hakkında bilgi verelim isteriz.
Yaklaşık 100 bin m2 bir alana sahip olan Gülhane Parkı, Lale festivallerinde en renkli halini alıyor. 400 yıl boyunca Osmanlı sarayı bahçesi olduktan sonra 1912 yılı Cemil Paşa zamanında bir park haline getirilip halka açılıyor. Yine o dönemlerde Cemil Paşa Kısıklı Parkı, Sultanahmet Parkı ve Yıldız Korusu gibi bir çok bahçeyi halka açmıştır.
Atatürk’ün Türkiye’de ilk dikilen heykeli de buradadır. Bu heykel Avustralyalı Kripel tarafından yapılmış ve şuan durduğu yere 1926 yılında dikilmiştir. Bunun yanı sıra Gülhane Park içerisinde görebileceğiniz anıtlar arasında IV. yüzyılın ilk yarsına ait Roma Sarnıcı ve günümüze iyi koşullarda ulaşamayan IV. yüzyıldan kalma St. Paul Yetimhanesi var.
Gülhane Parkı kapısından girdiğinizde meydanda yol ikiye ayrılıyor. Biri parkın içine diğeri ise Topkapı Sarayı Müzesi ve İstanbul Arkeoloji Müzesi‘ne gidiyor. Parkın girişinde sizi yukarıdaki kısa videoda olan görüntü karşılıyor.
Gülhane Parkı Resimleri
Görünüş olarak Emirgan Korusu‘nu aratmasa da yapılacak şeyler ne yazık ki sınırlı. Yer bezi sererek çimlerde piknik yapabilirsiniz. Mangal yakamıyor ve yemek yemek için masa bulamıyorsunuz. Geniş ve uzun bir yolda rengarenk çiçeklerin verdiği kokuyla günü bitiriyorsunuz. Ancak İbb Beltur tarafından sunulan kahvaltı ve yemek hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Dilerseniz biraz bu konuda bilgi verelim.
Gülhane Parkı Kahvaltı & Yeme İçme
Yemyeşil bitki örtüsü üzerinde sevdiklerinizle yer kahvaltısı yapmak isteyenler için ideal olsa da, buna müsait olmayanlar için içeride İBB Beltur hizmetinde şık bir mekan bulunuyor. Kahvaltı ve yemek ücretleri gayet makul fiyatlardır. Bunun yanı sıra giriş kapısının önünde Antik kafe ve Le Safran adında bulunan restoranlar sizin için iyi bir seçenek olacaktır.
Önemli: Gülhane Parkı’nın meşhur Setüstü Çay Bahçesi hizmete uzun bir süre önce kapatıldığını bilmenizi isterim. Edindiğimiz bilgilere göre sahil tarafında bulunan duvar çökmesi sonucu yaralananlar hatta hayatını kaybedenler olmuş.
İstanbul’daki en sevdiğim parklardan birisi. Hem tarihi anlamı, hem içindeki müzeleri hem de güzel ağaçları ile favorim. Lale zamanı da ziyaret etmenizi tavsiye ederim.