Mamure Kalesi, Türkiye’nin Akdeniz kıyısında yer alan en sağlam Türk kalelerinden biri olup, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunmaktadır. Anamur’un doğusunda, Antalya – Mersin kara yolu üzerinde, Bozdoğan Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Deniz kenarındaki yüksek kayalıklar ve düzlükler üzerine kurulmuş olan bu tarihi kale, Roma dönemine ait bir şehrin temelleri üzerine inşa edildiği düşünülmektedir.
Kale, tarih boyunca birçok kez el değiştirmiş ve onarımlar geçirmiştir. 1300-1308 yılları arasında Karamanoğlu Mahmut Bey’in komutasındaki bir ordu tarafından ele geçirilmiş ve cami inşa edilmiştir. Kale daha sonra XVI. ve XVIII. yüzyıllarda yeniden onarılmış ve eklemeler yapılmıştır. 1450 yılında yapılan bir kitabede Mamure Kalesi’nin bu dönemde Mamur olarak adlandırıldığı belirtilmektedir.
Kalenin esas girişi, iç avlunun kuzeyinde, dört köşe planlı ve iki kule arasında yer almaktadır. Bu bölgede kitabesi bulunan bir giriş kapısı bulunmaktadır. Kalenin kuzey ve kuzeybatısını çevreleyen 5 metre genişliğinde bir hendek bulunmaktadır. Hendek, dışarıdaki saldırıları engellemek için inşa edilmiş ve üzerinde bir köprü bulunmaktadır, ancak günümüzde yıkılmış durumdadır.
Mamure Kalesi, iç kale ve dış kale olarak iki bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler arasında kaleyi tamamen dolaşan burçlar ve koridorlar bulunmaktadır. Kalede toplamda 39 kule bulunmaktadır. Denizden ve karadan gelebilecek saldırılara karşı korumalı gözetleme pencereleri bulunmaktadır. Kalenin inşası çeşitli taşlar ve horasan harcı kullanılarak yapılmıştır. Bazı pencereler ve giriş kapılarında blok taşlar kullanılmıştır.
Mamure Kalesi, tarihi ve mimari önemiyle ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunmaktadır. Kale içinde gezerken geçmişin izlerini hissedebilir ve tarihi atmosferin büyüsüne kapılabilirsiniz. Kaledeki görkemli kuleler, koridorlar ve gözetleme pencereleri, ziyaretçilere o dönemin savunma ve yaşam koşullarını anlamaları için bir fırsat sunar.
Mamure Kalesi, tarih severler ve gezginler için büyüleyici bir durak olup, zengin geçmişi ve etkileyici mimarisiyle büyüleyici bir atmosfer sunmaktadır. Kaleyi keşfederken bir zamanlar burada yaşamış insanların izlerini takip etmek ve bu tarihi yapıyı yakından gözlemlemek gerçekten heyecan verici bir deneyimdir. Ayrıca, kale çevresindeki doğal güzellikler ve etkileyici manzara da ziyaretinizi daha da unutulmaz kılar.
Mamure Kalesi Hikayesi & Efsanesi
Mamure Kalesi, tarihi ve savunmaya elverişli yapısıyla tüm medeniyetler için önemini koruyan etkileyici bir yapıdır. Tarihi boyunca birçok kez el değiştirmiş olsa da, kalenin korunması ve yeniden inşa edilmesi sayesinde günümüze kadar iyi bir şekilde ayakta kalmıştır. İsmini, Karamanoğlu Mehmet Bey’in kalenin fethedilmesi ve imar edilmesiyle ilişkilendirdiği için “Mamure Kalesi” olarak anılmaktadır. Arapça “mamur” kelimesi, imar edilmiş, bayındır ve şen anlamına gelmektedir ve bu isim, kalenin yeniden canlandırılmasını ve geliştirilmesini vurgulamaktadır.
Mamure Kalesi, denize hakim konumu ve iyi korunmuş yapısıyla sadece tarih severleri değil, aynı zamanda film ve dizi yapımcılarının da dikkatini çekmiştir. Kale, sinema ve televizyon yapımlarında kullanılmış ve çekimlere ev sahipliği yapmıştır. 1967 yılında Cüneyt Arkın’ın “Malkoçoğlu Krallara Karşı” filmindeki denize atlama sahnesi ve Cihan ÜNAL’ın Osman Gazi’yi canlandırdığı “Kuruluş” dizisindeki bazı sahneler Mamure Kalesi’nde çekilmiştir. Bu da kalenin etkileyici atmosferinin ve tarihi dokusunun sinema dünyasında da ilgi gördüğünü göstermektedir.
Çevrede Gezilecek Yerler
Mamure Kalesi’nin yakınında yer alan Anamur ilçesi, Akdeniz’in eşsiz güzelliklerine sahip bir bölgedir. Burada bulunan Anemurium Antik Kenti, antik kalıntılarıyla ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunar. Ayrıca, Anamur’un muhteşem plajları ve kumsalları da deniz ve güneş keyfi arayanlar için ideal bir seçenektir.
Mamure Kalesi’ni ziyaret edenler, ayrıca Kızkalesi‘ni de görmek isteyebilirler. Bu tarihi ve eşsiz yapı, Akdeniz’in incisi olarak bilinir ve etkileyici bir manzaraya sahiptir.
Mamure Kalesi çevresindeki bu turistik noktalar, ziyaretçilere tarih, doğa ve deniz keyfini bir arada yaşama fırsatı sunar.