İstanbul’un Şile ilçesindeki Karamandere Köyü‘nde bulunan Şile Saklıgöl, şehrin kalabalığından uzaklaşmak isteyen doğa severlerin beğeneceği türden bir tesise sahip.
Şile Saklı Göl’de Ne Yapılır?
Saklıgöl’de günübirlik bir dinlence keyfi sürebilir, doğal güzellikler, ördek ve kazlarıyla cıvıl cıvıl göl eşliğinde doğa yürüyüşü ve doğa fotoğrafçılığı yapabilir, göl kenarındaki işletmede kahvaltı yapabilir, çayınızı yudumlayarak temiz havayı soluyabilir, göl kenarına kurulmuş masalarda kendin pişir kendi ye et mangal veya piknik yapabilir, Saklıgöl’e gelirken veya dönerken, yolda köylüler tarafından kurulan tezgahlardan doğal ürünler başta olmak üzere alışveriş yapabilirsiniz.
Şile Saklı Göl Kahvaltı Fiyatları
Göl kenarındaki işletme sayesinde muazzam bir manzara eşliğinde kahvaltı yapabilirsiniz. Eğer kendiniz yapmak isterseniz göl kenarında kendiniz pişirip kendiniz yiyebileceğiniz imkanlar mevcut.
Kahvaltılar oldukça doyurucu, bir kişilik kahvaltı menüsü ile iki kişi rahatlıkla doyabilir. Öğlen yemeği içinde; Tavuk ızgara, balık, nargile ve tatlı çeşitleri gibi hizmetlerden de yararlanabilirsiniz.
Çevrede bulunan banklarda Mangal yapabilirsiniz. Bu hizmetleri Saklıgöl’de bulunan ve 08.00 – 23.00 saatleri arasında hizmet veren Saklı Göl Cafe & Restaurant‘dan alabilirsiniz.
Verilen Hizmetler (2020) | Fiyat |
6 Kişilik Ağaç Altı Masa | 35 TL |
Kahvaltı + Demlik Çay | 35 TL |
8 Kişilik Göl kıyısı kamelya | 50 TL |
Mangal | 25 TL |
Semaver | 30 TL |
boşuna gitmeyin derim gerçekten bakım 0 denilecek kadar berbat hale gelmiş en son 1 ay önce gittim malesef bakım yapmıyorlar tuvaletler rezillik içinde. zaten sevgilinizle yada eşinizle çocuklarınız rahatca gezemiyorsunuz araplardan geçilmiyor malesef tur şirketleri elinden tuttuğu arabı oraya getirmiş. odunlar hep kıyıya vurmuş durumda ilginç bir koku geliyor gölden gitmenizi tavsiye etmem zamanınıza yazık derim onun yerine şile merkez de fusha mekan var ağlayan kaya manzaralı oraya gidin derim
yaa saklıgölün adı var tadı yok, geçen yıl hanım tutturdu gidelim diye bastık gittik. yazık o yola harcadığım benzin ve vakte. yorumunu okuyan kardeşlerim değmez gitmeyin. admin yorumumu lütfen onayla……
Balıkesir’de yaşıyorum ve buraya gezmeye geldim. Şu kadarını söyleyebilirim ki buranın 20 katı güzel yerlere tenezzül edip gitmeyiz. İstanbul’da yaşayanlara çok üzülüyorum. Şuu çamurlu suya bi şey varmış gibi akın ediyorlar. Etraftaki yiyeceklerin fiyatları da boğaz restoranı gibi. Git dağ bayırda piknik yap. Balon burası.
Göl kenarı olması nedeniyle güzel bir ortam, hafta içi sessiz ve huzur verici. Hafta sonu hengame cümbüş. Izgara ve kebaplar ehh… Fiyatlar pahalı. 2 kişiden fazla gruplarda hesap oldukça yüksek geliyor. Restoran bölümü kalabalık. Kalabalık sevmeyenlere piknik alanında masa kiralayıp yemek yemelerini tavsiye ederim. Grupların masa sırası beklerken içine düştükleri durum; Sirkeci vapurunda oturacak güzel yer tutmaya çalışan yolcu misali. Tuvaletler ücretli ve bakımsız. Otoparkı da ücretli ve karmaşık. Fiyatların çok yüksek ve her şeyin ücretli olduğu bir tesiste ister istemez hizmette kalite ve düzen arıyorsunuz. Malesef o kalite yok. Çöplerin toplandığı yer tesislerin üst kısmında. Derme çatma bir alan, çöp sularının akıp coşması ve piknik alanının giriş kapısının önüne akması büyük ayıp. Kokusundan bahsetmeyeceğim bile. Nişan ve düğün fotoğrafçıları her yerde olduğu gibi burada da illallah ettiriyor. Gölün içine indirilmiş “saltanat kayığı” ve bu kayığı kiralayanlar için gölün iç noktalarında oluşturulmuş iskele, doğal bir ortamın nasıl daha fazla ticarileştirildiğini görmemizi sağlıyor. Parası olanlara daha fazla konfor daha ayrıcalıklı alan ve hizmet verme çabası, ortamın doğal güzelliğinden istifade etmek isteyenlerin rahatsız olmasına sebep oluyor. Bahsettiğim olumsuzluklar giderilemeyecek şeyler değil. İşletmecilerin ziyaretçi önerilerine kulak vereceklerini umuyorum.
Umarım söylediklerinize kulak verirler. teşekkürler.
Kamandere köyü sanırım hatalı yazılmış karamandere olarak biliyorum