Muğla’da gezilecek yerler listemizde de yer alan Marmaris Kalesi, M.Ö. 11. yüzyıla dayanan geçmişiyle günümüzde görülmesi gereken tarihi yerler arasındadır. Marmaris’in tarihinde önemli bir yere sahip olan kalenin, M.Ö. 1044 İyonlar döneminde inşa edildiğine dair bilgiler bulunmaktadır.
Marmaris, coğrafi konumu açısından Akdeniz ve Ege Denizi’nin buluştuğu yerde kurulmuş bir liman ve sahil kentidir. İlk çağlardan beri Ege ve Akdeniz arasında geçiş bölgesi olan yer, tarih boyunca denize ulaşmak isteyen kavimlerin uğrak yeri olmuştur.
Büyük İskender döneminde yenilenen Marmaris Kalesi, 1522 yılında Osmanlı zamanında günümüzdeki halini almıştır. Tarihte üs olarak kullanıldığı ve kalenin içinde yer alan odaların dizdar ya da imamlara ait olarak tasarlandığı görülür. 1. Dünya Savaşı sıralarında Fransızlar’ın gemilerden yaptığı top atışları sonucu kalenin bir kısmı yıkılmıştır. Evliya Çelebi tarafından kaleme alınan Seyahatname’nin kaleye dair önemli bilgiler içeren tek eser olduğu söylenmektedir.

Tarihte Marmaris Kalesi
Marmaris Kalesi ile ilgili ilk bilgileri M.Ö. 490-425 yıllarında Halikarnassoslu (Bodrum) Heredot’un Marmaris’te bir kale olduğundan bahsetmesi ile öğrenmekteyiz. M.Ö. 3000’li yıllarda burada kalede yaşayan bir halk olduğundan bahsetmektedir.
M.Ö. 334 yılında ise Anadolu’da hüküm sürmek isteyen Büyük İskender tarafından kuşatılmıştır. Kalede yaşam sürdüğü söylenen halk, bu durum sonucunda kaleyi ateşe vermiş ve kaçmıştır. Büyük İskender döneminde stratejik önemi bulunan kale, onarıldıktan sonra bir kısım asker burada yaşamıştır.
Bahsedilen antik dönem kalesi günümüzdeki halini Osmanlı Dönemi’nde almıştır. Kale ile ilgili bilgilere ulaşabileceğiniz en önemli yazılı kaynak 17.yy’da bölgede keşifler yapan Evliya Çelebi’ye aittir.
Muğla bölgesinde yaptığı keşiflere dair bilgiler veren Seyahatname adlı eserinde, Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos seferi öncesinde kalenin yapım emrini verdiğinden bahsetmektedir. Kalenin giriş kapısı üzerinde görebileceğiniz 1522 tarihi, Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’u fetih tarihidir.

Kalenin Mimari Yapısı
Marmaris Kalesi ile ilgili en önemli kaynaklardan biri olan Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde kalenin ana kaya üzerine 4 tabyalı olarak inşa edildiğinden bahsedilmektedir.
Düzgün kesme taş kullanılarak inşa edilen kalenin 400 ayak uzunluğunda beden duvarları bulunduğunu, girişte yer alan kitabeyi, denize bakan kısımda bulunan nöbetçi odalarını ve içeride minaresiz bir cami bulunduğu bilgisine yine bu kaynaktan ulaşılır. Aynı zamanda imam, müezzin, kale muhafızı ve kale görevlilerine ait bir oda bulunduğundan da bahsedilmektedir.

Marmaris Müzesi
Marmaris Kalesi içerisinde yer alan müze, 1980-1990 yılları arasında restorasyona uğramıştır. 1991 yılında ise ziyaretçilerine müze olarak hizmet vermeye başlamıştır. Bölge ve çevresinde gerçekleştirilen kazılarda ulaşılan tarihi eserler burada sergilenmektedir.
Müze açık ve kapalı teşhir olarak düzenlenmiştir. Müze içerisinde Heykel Salonu, Seramik ve Cam Eserler Salonu, Etnoğrafya Salonu olarak 3 tane ziyaret edebileceğiniz salon bulunmaktadır. Avlu ise açık sergileme alanı olarak hizmet vermektedir. Ziyaretçiler, Helenistik, Roma/Bizans Dönemi ve Cumhuriyet Dönemine dair eserleri inceleme fırsatı bulmaktadır.
Aynı zamanda Knidos Antik Kenti’ne dair savaş malzemeleri, günlük eşyalar, halı ve kilimleri, mezar taşları da burada sergilenmektedir. Günümüzde sergi alanı olarak kullanılan bölüm haricindeki yerler büro ve depo olarak kullanılmaktadır.